ILO Türkiye Ofisi Direktörü Sayın Yasser Ahmed Hassan,
ILO’nun Değerli Temsilcileri,
Sendikamızın Değerli Yönetim Kurulu Üyeleri,
Şube Başkanlarımız ve Yöneticilerimiz,
Özel sektör işyerlerinden gelen
Değerli üyelerimiz,
Değerli konuklar.
Sendikamızın ev sahipliğinde düzenlenen
“28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü
Anma Toplantısı” nedeniyle
Sizlerle birlikte olmaktan
Çok mutlu olduğumu ifade ediyor,
Hepinizi şahsım ve KOOP-İŞ Sendikası topluluğu adına
Sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Değerli Katılımcılar,
Bugün 28 Nisan 2025.
Bu tarih, Uluslararası Çalışma Örgütü ILO tarafından
“Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü” olarak belirlenmiş.
Dünya sendikaları ise, bugünü
“İş Kazalarında Hayatlarını Kaybeden İşçileri Anma Günü”
Olarak kabul ediyor.
28 Nisan’lar,
Ülkemizde de, dünyada da,
İş kazalarından veya meslek hastalıklarından dolayı
Hayatını kaybeden işçileri
Etkin ve yaygın biçimde andığımız bir gündür.
Bu yıl 28 Nisan’da,
KOOP-İŞ Sendikası olarak
İş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle
Sakatlanan ve hayatını kaybeden işçileri anmak,
Ulusal ve uluslararası kamuoyunun dikkatini
Emekçi ölümlerine çekmek
Ve ekmeği için çalışanlara
Sağlıklı, güvenli
Ve insan onuruna yakışır bir iş talep etmek için
Toplanmış bulunuyoruz.
KOOP-İŞ olarak bu yıl,
28 Nisan’da toplanmamızın bir nedeni de
Sendikamız ile ILO ortaklığında hazırlanan,
“Alışveriş Merkezlerinde Çalışanların
Çalışma Koşullarının
İnsan Onuruna Yakışır İş
Ve İyileştirilmiş Çalışma Ortamına
Kavuşturulması Projesi” başlığını taşıyan
Projemizin startını bugün burada verecek olmamızdır.
Değerli Katılımcılar,
İş sağlığı ve güvenliği konusuna
Gereken önem verilmediğinde,
Bu alandaki sorunlar
İş kazaları, meslek hastalıkları,
Yaralanmalar ve ölümler şeklinde
Karşımıza çıkmaktadır.
Nitekim ILO’ya göre
Her yıl 2 milyondan fazla kadın ve erkek işçi
Çalışırken hayatını kaybetmektedir.
Çalışanlar yılda 337 milyon iş kazasına maruz kalmakta,
160 milyon çalışan
Meslek hastalıklarına yakalanmaktadır.
Dünyada her 15 saniyede 1 işçi,
Her gün yaklaşık 6 bin işçi
İş kazaları veya meslek hastalıkları nedeniyle
Hayatını kaybetmektedir.
Ülkemizde ise,
Yıllara göre her gün ortalama 3 ila 8 işçi
İş kazalarında hayatını kaybetmektedir.
İstatistiklere girmeyen iş kazalarıyla,
Meslek hastalıklarına yakalandığı için
Hayatını kaybeden çalışanlarla
Bu sayı daha da yükselmektedir.
Değerli Katılımcılar,
Ülkemiz 2012 yılında
6331 sayılı
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nu çıkarmış,
AB direktiflerini temel alarak
Yaklaşık 40’tan fazla yönetmeliği mevzuata kazandırmış,
ILO’nun temel sözleşmelerinden olan
155 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Sözleşmesi
Ve 187 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliğini Geliştirme
Çerçeve Sözleşmesi ile
ILO’nun işkollarını ilgilendiren
Birçok sözleşmesini onaylamıştır.
Bunlar ileri, olumlu adımlardır.
Ancak tüm bunlara rağmen
İş kazaları ve işçi ölümleri önlenemedi,
Ve ne yazık ki, önlenemiyor.
TÜRK-İŞ’in öncülüğünde
Güçlü bir sendikal mücadelenin ardından
Türkiye'de müstakil bir İSG yasasının
Yürürlüğe girmesinin üzerinden 13 yıl geçti.
Ancak, İş Sağlığı ve Güvenliği sorunlu
Bir alan olarak varlığını sürdürmektedir.
Geçtiğimiz yıl bin 897 çalışan
İş kazaları sonucu yaşamını kaybetti.
Bu, her gün 5 arkadaşımızın ölümü anlamına gelmektedir.
Meslek hastalıkları nedeniyle ölümlerin
İş kazalarının 6 katı olduğu düşünülürse,
İş sağlığı ve güvenliği alanındaki tablonun
Olumsuz olduğu ortaya çıkmaktadır.
Değerli Katılımcılar,
Bize göre,
İş kazası ve meslek hastalıklarının en temel nedeni yoksulluktur.
Yoksulluk, bireylerin yaşam standartlarını düşürmekle kalmamakta,
Aynı zamanda onları güvencesiz ve riskli çalışma koşullarını
Kabul etmeye zorlamaktadır.
Birçok işçi, yetersiz gelir ve geçim kaygısıyla,
İş sağlığı ve güvenliği standartlarının ihmal edildiği sektörlerde
Çalışmak durumunda kalmaktadır.
Özellikle kayıt dışı istihdamın yaygın olduğu sektörlerde,
İşçiler hayatlarını riske atarak,
Düşük ücretle uzun saatler boyunca çalışmakta
Ve iş kazaları ile meslek hastalıklarına açık hale gelmektedir.
Güvencesiz çalışma koşulları,
İşçilerin temel haklarını tehdit etmekte
Ve onları savunmasız bırakmaktadır.
İş kazalarının sık yaşandığı inşaat, madencilik
Ve tarım gibi sektörlerde,
İşverenlerin maliyetleri düşürmek adına
Gerekli güvenlik önlemlerini almadığı sıkça görülmektedir.
Değerli dinleyenler,
Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi,
İş sağlığı ve güvenliği sorunlarının çözümü de
Sendikalaşmaktan geçmektedir.
Çünkü sendika demek,
Ekonominin kayıt altına alınması demektir…
Sendika demek,
Sosyal sigorta demektir…
Sendika demek,
Çalışma hayatında kural ve prensiplerin olması demektir…
Sendika demek,
Hak mücadelesinin mümkün ve meşru olması,
Yani, hukuki bir zemininin olması demektir…
Sendika demek,
İnsan onuruna yaraşır çalışma koşulları,
İş ve gelecek güvencesi demektir…
Sendika demek,
İş sağlı ve güvenliğine aykırı uygulamaların
Son bulması demektir.
Kısaca sendika,
Emekçinin, yuvası olduğu kadar da kalesidir.
Biz Koop-İş Sendikası olarak,
Bu projemizi yürüteceğimiz AVM’lerde
Uzun süredir örgütlenme çalışması gerçekleştiriyoruz.
Sendikamız bugüne kadar,
IKEA, Metro Grosmarket, H&M gibi dünya devi işletmelerde,
Adidas, Nike, Puma, Yalı Spor ve Koray Spor’da
Başaran Mağazacılıkta, Ralp Loren’de,
Loreal’de Ecco Ayakkabı’da, Swatch ve Dyson’da
Levis, Derimod ve Jack & Jones’da örgütlüdür.
Bunların önemli bir kısmında
Toplu iş sözleşmelerimiz yürürlüktedir.
Ancak bazılarında yargı süreci devam etmektedir.
Koop-İş sendikası olarak,
Önümüze çıkarılan engellemelere,
Yolumuza koyulan taşlara,
Kötü niyetli bazı işverenlerin başvurduğu
Dolambaçlı yollara rağmen
AVM’lerde mağaza zincirlerinde
Örgütlenmeye devam ediyoruz.
Sendikal haklara saygı duymayan,
Emeği, alın terini kutsal görmeyen,
İşçisini köle gibi çalıştırmak isteyen
Kötü işverenlere karşı mücadelemizi sürdürüyoruz.
Bu süreçte,
Yerli sermayeli işyerlerinin yanı sıra,
Yabancı sermayeli işyerlerinde bile
Patronların, kendi ülkelerinde saygılı oldukları
Sendikal hak ve özgürlüklere
Bizim ülkemizde saygı duymadıklarını görüyoruz.
Bizim insanlarımızı
Ucuz işçiler olarak görüyorlar.
Onlara insanca yaşama, insanca çalışma hakkı
Tanımak istemiyorlar.
Biz emek veriyoruz,
Zaman harcıyoruz, para harcıyoruz,
Sendikasız bir işyerinde örgütleniyoruz.
Ancak bazı işverenler
Bakanlığımızın verdiği yetki tespit belgelerine
İtirazlar ediyorlar.
Ondan sonra başlayan yargı süreci,
Neredeyse 4-5 yılı buluyor.
İşyerine sendikayı sokmamak için,
Ellerinden geleni yapıyorlar.
Ancak biz her şeye rağmen,
Bu örgütlenme çabamızı sürdüreceğiz.
Yerüstü madencileri olarak nitelendirilen,
Bütün gün gün ışığını görmeden çalışmak zorunda olan
AVM çalışanlarını,
Sendikal örgütlenmeye ve toplu sözleşmeye kavuşturacağız.
Değerli Katılımcılar,
Bugün başlattığımız projemizin çıkış noktası,
Kurgusu, amaçları ve hedefleri;
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün
Çalışma Yaşamında Temel İlkeler
Ve Haklar Bildirgesi’nde yer alan,
Temel insani değerler taşıyan
Ve çalışanlara “güvenli ve sağlıklı bir
Çalışma ortamı”nın sağlanması ile
“Örgütlenme özgürlüğü ve toplu pazarlık hakkının
Etkin tanınması” prensipleriyle örtüşmektedir.
Projemiz;
Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Birliği,
Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların,
Çalışma hayatının çalışma çevresiyle birlikte
İnsancıl hale getirilmesi,
Çalışanların çalışma ve yaşam kalitesinin
Yükseltilmesi yönündeki hedefleriyle de
Uyum ve uygunluk taşımaktadır.
“Alışveriş Merkezlerinde Çalışanların
Çalışma Koşullarının
İnsan Onuruna Yakışır İş
Ve İyileştirilmiş Çalışma Ortamına
Kavuşturulması Projesi” başlığını taşıyan projemiz,
ILO’nun Temel İlkeler ve Haklar Bildirgesi çerçevesinde,
“Güvenli ve Sağlıklı Çalışma Ortamı” ile
“Örgütlenme Özgürlüğü ve Toplu Pazarlık Hakkının
Fiilen Tanınması” şeklindeki
İki temel hakkın hayata geçirilmesini amaçlamaktadır.
Projemizin faaliyet alanları Adana, Ankara,
Antalya, İzmir, Bursa ve İstanbul olup,
Proje çerçevesinde bir dizi afiş, kitap,
Alan araştırması, eğitim seminerleri gibi
Çalışmalar gerçekleştirilecektir.
Bu çalışmalar;
Genel Merkez’imizde benim başkanlığımda kurduğumuz
“KOOP-İŞ Ulusal Eylem Komitesi” ile
6 kentte şube başkanlarımızın başkanlığında kurduğumuz
“KOOP-İŞ Yerel Eylem Komiteleri” ile sürdürülecektir.
KOOP-İŞ Sendikası olarak projemizin,
AVM’lerde sürdürmekte olduğumuz
Örgütlenme faaliyetlerini destekleyeceğine,
Faaliyetlerimize bir ivme getireceğine,
Başta iş kazaları olmak üzere
AVM işyerlerinde önemli bir sorun olan
Ve “gizli salgın” olarak nitelendirilen
Meslek hastalıkları sorunlarının
Daha çok gündeme getirilmesine katkı sağlayacağına,
İşçi-işveren-devlet olarak üçlü yapı
Ve işbirliği içinde çözüm arayışlarına destek olacağına,
AVM çalışanlarının
Sosyal ve sendikal haklarına kavuşmasına,
Dolayısıyla çalışma barışının, huzurlu
Ve verimli çalışma ortamının sağlanmasına
Önemli bir katkıda bulunacağına inanıyoruz.
Değerli Katılımcılar,
Bugün KOOP-İŞ olarak
Yapmakta olduğumuz bu anma toplantısıyla,
Ulusal ve uluslararası kamuoyunun dikkatini
İş kazalarına ve işçi ölümlerine çekmek istiyoruz.
Tüm çalışanlara ve AVM çalışanlarına
Güvenli ve insan onuruna yakışır bir iş talep ediyoruz.
Çabalarımızın sonuca ulaşması,
Ancak işçi ölümleri sıfır olduğunda,
Meslek hastalığı ve iş kazası risklerinin
Önlenmesi yönünde çalışmalar
Hayata geçtiğinde mümkün olabilecektir.
Bu hedefe ulaşmamız için
Sendikalarla işverenlerin işbirliği yapmaları
Hayati bir önem taşımaktadır.
Dileğimiz ve talebimiz,
Artık işçilerin iş kazalarından
Ve meslek hastalıklarından dolayı ölmediği,
Yaralanmadığı, sakat kalmadığı,
Sağlıklı ve güvenli ortamlarda,
İnsan onuruna yakışır iş ve iş ortamlarında çalışmalarıdır.
Bu görüş ve düşüncelerle
Sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyor,
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.